Çocuklukta neydi o günler
Henüz üzerimize çorbayı dökerken
Haydi, çocukluktan çıkacağım derken
Baktım ki okul açılıvermiş o sabah erken
Çocuk muyum, okullu muyum neydi o günler
Okulun etrafında oynayıp coşardık
Su içmeye yukarı çeşmeye de koşardık
Öğretmeni görünce korkumuzdan şaşardık
Heyecanlı, şaşkın, korku dolu neydi o günler
Orta mahalle, Kessik maçımız vardı
Takımımızda kaleci hariç üçümüz vardı
Sıfır numaraya da vurulmuş, saçımız vardı
Teneffüsler hiç boş geçmezdi neydi o günler
Nurettin, Şerafettin, Hakkı kalede Zafer
Böcük Selahattin, Sıtkı, Özdemir ve Enver
Ümmusün nenem Ettopumuz kaçtı bulda ver
Rahmetlinin sabrına hayrandım neydi o günler
Mahalle maçı yapmaya et topumuz var
Okulumuzun bahçesinde tahta kapımız var
Kuzey tarafında kömbe pişirilecek yapımız var
Zeynep nene kömbesiyle geçen neydi o günler
Öğretmenin korkusuyla hoşlaşırdık
Paylaşamadığımız ne varsa güçleşirdik
Yukarı çeşme dengine varınca taşlaşırdık
Kessik Tırhaz kavgası cahilliğinde neydi o günler
Okul çıkışı son hızla evimize koşardık
Terlemiş cızlavıtlarla arada bir düşerdik
Ekmeğimizin içine yoğurt pekmez döşerdik
Aşağı çeşme söğüt kavak altında neydi o günler
Aşağı çeşme de sulanırdı at ile eşşekler
Sıra gelmesi beklenir takip edilirdi kişşikler
Günü gelince yıkanırdı yastık yorgan döşşekler
Orta mahalle Kessik aşağı çeşmesi neydi o günler
Kenger sakızı ocakları bir birine çatılmış
Köy çocuklarından beş sakıza ırgat tutulmuş
Kengerin tadını bilen bilir diyar gurbet satılmış
Çenemiz ağrısa da çocukluğumuzda neydi o günler
Çalışıp çabalanarak hafta sonu beklenir
İşlerin sonucu Nevşaar pazarına denklenir
Küfe küfe, sepet sepet meyve sebze yüklenir
Salandalı Yakup emmi kamyonu neydi o günler
Aşağı çeşmenin hatıllarını tıkardık
Herkes yardımlaşırdı, deneleri yıkardık
Oyuna göndermezlerdi de işten de bıkardık
Elimiz işte gözümüz oyunlarda neydi o günler
Boş zamanlarda çelik çomağa dalardık (cinaslı kafiye)
Yeni ayıklanırsa sözde temiz göle dalardık
Fırsat buldukça kara hava eriklerine dalardık
Bir koltukta üç karpuz misaliyle neydi o günler
Tırhaz uşağı geldi Kessik uşağı naçar
Bir kısım uyaroğlu oyuna alır kucak açar
Diğer kısım huzursuzlaşmıştır yavaştan kaçar
Uysan boşa bela kaçışta bir çare neydi o günler
Korkudan değil aslında kaçış birazda
Cami, okul, bakkal orta mahle tırhaz da
Belki cehaletten kaçış belki hatır kırarız da
Neden desem anlamsız bakışta neydi o günler
Tırhazlı doğuştan altmışaltı ustasıdır
Ütmeye ceviz, kiraz, elma, erik hastasıdır
Kessikli saf oyun hile bilmez sanki pastasıdır
Yanlışlar tuhafımıza gitmişse de neydi o günler
Alırdık elimize meşe değneği, sırıkları
Başşaklarız cevizi, yolarız alacalı korukları
Saraç emmi elması, akılda Hava nene erikleri
Ruhlarına varsın bize tatlı gelirdi neydi o günler
Akşam oldu baba, ana bacıya çağırtır
Anlaşılır ki evde yemek hazır diye bağırtır
Bir kerede hiç duymayız kulaklarımız sağırdır
Oyunun orta yerinde olur mu be neydi o günler
Boş zamanımızda cami önüne fırlardık
Etraf tamamen açıktı hemen de turlardık
Ismarıç olursa bakkala, büyükleri onurlardık
Bizde bana ne olmazdı, giderdik neydi o günler
Sinmeç oynama iki grup araya girilmez
Yaşıtlardan başkasına oyun tarzı verilmez
Bağda bahçede inde saklandığın da bilinmez
Görmeli, ıslık işaretiyle başlardı neydi o günler
Şeppeden tut oynardık güvercin taklası
Anamızın pişerdi tandır çömlekte paklası
Yaşananlar belki de bu zamankilerin kuklası
Geçmiş zamanların kalmadı tadı neydi o günler
Anlatmakla da bitmez ki olan misalleri
Rahmetli oldular anlatılır örnek timsalleri
Gardaşlık kaye, tırhazda Adalet’in masalları
Zifiri karanlık, anlatılır doyulmaz neydi o günler
Bilip de bilmediğimiz taşkınlığımız var
Alışkanlıkların yanında, şaşkınlığımız var
İzmarit toplama gibi kötü alışkanlığımız var
Bunu nasıl becerdik anlamadık neydi o günler
Tornetleri ite ite ırmağa kadar inerdik
Çalı çubuk dibi köprü altına girip sinerdik
Kızıl ırmakta bölük, balık tutar suya çimerdik
Acıkınca doğru ılıca bahçelerine neydi o günler
Su yorgunu yavaş yavaş köye dönerdik
Köy dönüşündeki köprüye de tel gererdik
Marifetmiş gibi yaptıklarımızı da geri överdik
Şevket emmi armutları çok tatlı neydi o günler
Evimiz orta mahalle merkez altı virajda
Anam kessik mahalleli kessikliyim birazda
Rahmetli ablam Nahire de gelindir tırhazda
Kessik de tırhaz da yaşadıklarım neydi o günler
Yazsam mı kessiğı yazsam mı tırhazı
Hatıra aklımdayken unutuveriyorum bazı
Öyle geçti günler şimdi bulamıyorum o haz ı
Şair şaşkınlığındayım biçareyim neydi o günler
Neleri yazsam Şerafettin Nurettini mi
Sadettin emmi tavuklarını Nejmettini mi
Şevket babalığı radyolu emmi Muhittini mi
Şükrü Keskin bir başkaydı orada neydi o günler
Ayırırım her zaman da, sap ile samanı
Ana sülalem bıdakları hatırlarım anamı
Ayrı tutarım her an Hakkı, Şinasi YAMAN’ı
Genç, çocukluk kader arkadaşı neydi o günler
Hakkı, Durmuşlar, Şinasi hatır yıkamayız
Hatıralarla dolaşsak bu şiir den çıkamayız
İstenmez hatalar olsa bile önünü tıkamayız
Biline et tırnaktan ayrılmazmış neydi o günler
Daldık derine bre tırhaza kaçacağım
Hayaller hatıralar diyarına da uçacağım
Kaput donu feraceli çızgılı etek biçeceğim
Omzuma dikili mendil hatıram neydi o günler
İlk fırsatta tırhaz mahleye kaçardım
Adem emmi taş köprüsünden geçerdim
Nahire ablamdan yemek yer su da içerdim
Kadir, Osman, Tömbeki Celallı neydi o günler
Tırhazda da çok dolu dolu geçti günüm
Gardaş; Musa, Emrullah, Ş Emir Ergünüm
Harmanyeri Tırhazsoku yolunda hergünüm
Emmioğlu Biyami keklik sesleri neydi o günler
Yığınlarımız harman olur kol bilekle
Harman saman olur düven öküz inekle
Başımıza sıcak geçer etrafında dönmekle
Ayran pilavlı soğuk çorba da neydi o günler
Harman sonunda yapılır saha bakımı
Kurulmuştur Şinasi, Nihat, Paşa takımı
Kessikten gelenler Nuri, Şinasi, Hakkı mı
Üçlü lig de Şinasi takımında neydi o günler
Girsem mazarratlıklardan çıkamam
Doğru ve yanlış anlatsam da bıkamam
İki mahallede de yerim var tabu yıkamam
Şimdi ve gelecekte de yazarım neydi o günler
Özmamıkoğluyum değerleri dinlerim
Samimi insana açık her zaman gönüllerim
Bilen bilir varlık içinde yoklukla geçti günlerim
Muhanete muhtaç olmadan geçen neydi o günler
29-30 Temmuz 2009 Mamıkoğlu Özdemir TAŞAN